Tapınak 1663 yılında Mengwi Kralı tarafından Göl Tanrıçası Dewu Danu için yaptırılmış. 17.yy’da Bratan Dağından çıkan alevlerle yerle bir olan tapınak 1926 yılında tekrar inşa edilmiş. Göl çevresindeki topraklar rehberimin anlattığına göre çok bereketliymiş. Volkanik dağların olduğu bölgeler genelde farklı ve zengin bitki floryasına sahip olur. Bratan gölü ise volkanik bir göl… Bu göle aynı zamanda kutsal dağ gölü de deniyor.
Şimdi size biraz Tellalaland Pirinç Tarlalarından bahsedeyim. Bu tarlalar Ubud Köyüne çok yakın. Trafik olmazsa motor ile yirmi dakikada gidebilirsiniz. Motor kullanmayı bilmiyorsanız da GRAP denilen aplicationdan yararlanabilirsiniz. Bu güzelim pirinç tarlalarına yıllar önce henüz keşfedilmeden gelmeyi çok isterdim. Önce o kadar kalabalığı görünce canım sıkıldı. Sonra ise kalabalığın olmadığı sessiz sakin bir tepe bulup kahvemi içince keyfim yerine geldi…
Hayatımda gördüğüm en güzel mavi. Gözlerim kamaşıyor. Karanlıkta dans eden bu ışığı oturup izlemeye başlıyorum. Arada rüzgar ters esip hepimizi sülfüre boğuyor öksürmeler başlıyor. Rüzgar bu sefer yön değiştirip mavi alevleri canlandırıyor işte asıl mucizevi görüntü o zaman çıkıyor. Hayatımdaki en güzel anlar heybeme bir yenisini daha ekliyorum.
Borobudur Tapınağı dünyanın tek parça ve en büyük tapınağı. Yüzyıllarca Jawa adasının ruhani merkezi olan tapınak 13.yy’da islamiyetin adaya gelmesi ile 1500’lü yıllarda kendi haline terk edilmiş. Volkan külleri ve vahşi doğa içersinde kaybolmuş. 1814 yılında Sir Thomas Stanford’un buraya keşfi ile tekrar yaşama döndürülmüş…
Trunyan Ölüler Köyü haberini yıllar önce bir gazetede okumuştum. Ölülerin yakıldığını Nepal’de görmüştüm ama bu köyde cesetlerin öylece bırakılıp çürümesi için beklenmesi kanımı dondurmuştu adeta. Bali’ye gittiğimde ise bu farklı havayı solumak istedim. Köy Ubud merkeze kırk iki kilometre uzaklıkta bulunuyordu.
Sa pa Vietnam’ın kuzeybatısında yer alan Çin sınırına yakın sevimli bir kasaba. Uçsuz bucaksız pirinç tarlalarının bulunduğu Muong Hoa Vadisinde yer alıyor. Bu dağlık bölgede güneydoğu Asya’nın dağda…
Chiang Mai çevresinde yapılacak en güzel etkinliklerden biri de fil bakıcılığı. Dev cüsseli bir o kadar da hassas fillerle zaman geçirmek inanılmaz rahatlatıcı ve eğlenceli. Bu bölgede birçok…
Öncelikle yerel saati bizden iki saat geri bu yüzden uçuşlarınızı, otobüs ve tren biletlerinizi, otel giriş – check in saatlerinizi planlarken bu ayrıntıyı unutmayın Hava temmuz olmasına rağmen…
İtalya hep gitmeyi istediğim ülkelerin en başında geliyordu. Balkanlar ve Avrupa’yı bitirdikten sonra artık bu gizemli ülkeye gitme zamanı gelmişti. İki saate yakın bir uçak yolculuğu ardından Roma’daydık.…
Varlık içinde yokluğa hapsolmuş günler yaşıyoruz. Hep daha fazlanın hayalini kuruyoruz. AZ ve HİÇ’ in gücünü bilmiyoruz. Eşyalara boğulup anlamsız bir koşturmacanın içeresinde AN’ ı yaşamadan geçmiş ve…
Bu güne kadar çok şehir gördüm ama Paris gibi muazzam ve aşk kokan bir şehir daha önce hiç görmemiştim. Sanki şehrin sokaklarından Edith Piaf’ın büyülü sesinden La Bohema…
Kafkas dağlarının eteklerinde küçücük bir köy burası.. Hani hepimizin daha küçücükken elimize kalemi aldığımızda, bacasında duman çıkan, arkasında zirveleri karlarla kaplı dağları olan önünden çağlayan bir ırmağı geçen…
Üç buçuk saat süren yolculuğumuzun ardından Schiphol Havaalanına ulaşıyoruz. İner inmez bir sürpriz ile karşılaşıyoruz. Uçak çıkışında polisler tarafından sorguya alınıyoruz. Genelde Türk uçaklarına bu uygulama yapılırmış. İngilizce…