Bulgaristan ‘ın başkenti olan bu şehrin rakımı duyduğuma göre oldukça fazlaymış. Avrupa’nın en yüksek başkentleri arasında yer alıyormuş.

Sofya kendi halinde ne zengin ne fakir kendine has bir tarzı olan bir şehir 🙂
Yapılarının büyük bir kısmı II. Dünya Savaşı sonrası inşa edilen şehirde, güzel parklarla, eski Bizans ve Osmanlı eserlerine rastlamak mümkün. Çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Sofya, 7000 yıllık tarihi ile Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri. Osmanlı, Slav, Roma, Bizans kaynaklı tarihi eserleri, kültürel anıtları ile bu eski kent, yeni ve modern yapılarla iç içe … Eski uygarlıkların mirası ile kentin modern yüzü arasındaki tezat Sofya’ya ayrı bir çekicilik katıyor.

Alexander Nevsky Katedrali

Şehrin sembolü sayılan katedrali, 1912 yılında Neo Bizans tarzında inşa edilmiş. Bulgaristan’ın özgürlüğü uğruna hayatını kaybetmiş 200 bin Rus askeri anısına yapılan kilise, devamlı yanan meşalesiyle isimsiz Askerler abidesini de içine alan bölüme yerleştirilmiş. Kilisenin orta bölümü mozaiklerle, vitray camlarla, mermer, ahşap oymalar ve fresklerle dolu. Yer altı türbesinde 9. yüzyıl ile 18. yüzyıl arası ikonaları sergileyen Ikona müzesi yer alıyor.

Aziz Sofia Kilisesi

Balkanlar’daki erken Hristiyan döneminin en önemli örneklerinden biri olan yapı, şehirdeki 4. yüzyıl ve 6. yüzyıldan kalma en eski Ortodoks kilisesi. Yapı; 14. yüzyılda şehre ”kutsal bilgelik ” anlamına gelen ”Sofia ” adını vermiş. Osmanlı döneminde camiye dönüştürülen yapı, depremlerden etkilenerek terk edilince tekrar Ortodoks kilisesine çevrilmiş.

Aziz George Rotunda Kilisesi

Antik Roma kenti Serdika’nın kalıntıları arasında yer alan Aziz George Rotunda Kilisesi, 4. yüzyıldan kalma bir başka eski yapı. Kilise; zarif mimarisi ve Ortaçağ freskleriyle ünlü. Muhteşem kubbesi UNESCO tarafından koruma altına alınan kilise, müze olarak hizmet veriyor.

Koprivshtitsa ve Bachkovo Manastırı

Koprivshtitsa, Osmanlı’ya karşı yapılan isyanın ilk başladığı kasaba ve Sredna Gora dağlarında yer alıyor. 2600 nüfuslu bu tarihi kasabanın sokaklarında geçmişe yolculuk yapabilirsiniz. Bulgaristan’ın ikinci büyük manastırı Bachkovo’nun da bulunduğu Plovdiv (Filibe) Roma dönemine ait şaheserleri de bünyesinde barındırıyor.

Rila Manastırı

Rila Dağları’nın kuzey batısında, başkent Sofya’ya 117 Km uzaklıkta bulunuyor. 10. yüzyıldan kalma Kutsal Ivan’a adanan Rila Manastırı yüzyıllarca Bulgar kültürünün merkezi olmuş. Bugünkü bina 1834 – 1837 yılları arasında inşa edilmiş ve 1200 freskle süslenmiş.

Osmanlı Eserleri ;

Kentte görmeden dönülmeyecek çok sayıda Osmanlı eseri var. Bulgar Milli Bankası’nın arkasında, bugün Ulusal Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan dokuz kubbeli Büyük Cami ( 1496 ) bulunuyor. Banya Başı Cami, ise şehirdeki en zarif Osmanlı eserlerinden biri.

Aklınızda Bulunsun…

  • Bulgaristan’ın uluslararası telefon kodu 359, Sofya’nın alan kodu 2 …
    Bulgaristan’ın 8.5 milyonluk nüfusunun yüzde 10’unu Türkler oluşturuyor.
    Bir haftanız varsa programınıza Sofya, Plovdiv, Rila Manastırı, Veliko Tarnovo ve Koprivshtitsa’yı koymanızı öneririm.
  • Alışveriş merkezleri Vitosha Bulvarı, Graf Ignatiev Caddesi, Rakovski Caddesi civarında toplanmış. Shipka Caddesi, Oborishte ve Sarı Stefano civarındaki küçük butikler yer alıyor.
  • Pitrotska Caddesi ise araç trafiğine kapalı küçük dükkanların ve kafelerin olduğu hoş bir mekan.
  • Bulgar Mutfağı çok tanıdık isimlerden oluşuyor; Kebabcheta (Kebap), Kavarma ( Kavurma ), Sarmi ( Sarma ), Gyuvech ( Güveç ), Shopska ( Çoban Salatası ), Tarator ( Cacık ), ayran, boza ve erik brendisi olan rakiya en popüler olanlardan bazıları …

Şimdilik bu kadar .. 🙂
Geziniz Bol olsun

Sevgilerimle,

mm
Yazan

Bir Yorum Yazın