Tren ile Strazburg’a giderken yemyeşil tepelerin üzerinde heybetli kaleler gözüme çarpmıştı. Bu köye gelince de bir sürprizle karşılaştım. Kalelerin bulunduğu tepenin yanında buldum kendimi. 15.yy’dan kalma bu ortaçağ köyünün farklı havası adeta büyülüyor beni. Evlerdeki tahta detaylar minik objelerle ve çiçeklerle süslenmiş pencereler farklı farklı dekorasyona sahip kapılar doluşuyor dört bir yanıma. Nereye bakacağımı şaşırıyorum.
Bu şirin köy, Colmar’a 16 km uzaklıkta 15.yy’dan kalma tarihi bir köy. Ayrıca Alsace şarap rotasının göz bebeklerinden. Vosges dağları kenarına kurulmuş 6000 nüfuslu bu köy bir çok festivale de ev sahipliği yapıyor.
Trendeyken uzaktan gördüğüm kalelerin isimlerini öğreniyorum. Saint Ulrich-Girsberg ve Haut Ribeaupierre. Eğer bu kalelere gitmek istiyorsanız tepenin kenarında sevimli bir yürüyüş parkuru var. Kalelere ulaşmak yürüyerek 30 dk aldı. Ama çıkmaya değer gerçekten.
Köyde bulunan Minstrels’ Inn adlı otelin duvarında bu köyün en eski ahşap kabartmasını görebilirsiniz. 1663 yılında yapılmış bu kabartma Meryemanayı temsil ediyor.
Köyde aynı zamanda bol bol mahsen var. Bunun yanı sıra şarap kooperatifleri de yaygın. Tarım’da teknolojiyi kullanma konularında benden tam not alıyorlar. Sulama sistemleri, havadan ilaçlama ve üzüm bağlarının simetrik
yerleşimleri konularında benden tam not alıyorlar.
Köyde yıl içersinde şarap ve Kougelhopf Festivali, Fiddlers Fuarı, Antik Müzik Festivali ve ortaçağ müzik festivali yapılıyor. Detaylı tarihleri belediyenin sayfasından öğrenebilirsiniz.
Köyde gezerken çok fazla pastane ve tatlıcı görebilirsiniz. Fransızlar hamur işine çok düşkün gerçekten. Her yerde minik minik kek kalıpları görebilirsiniz. Kugelhopf dedikleri üzümlü kek bu minik kek kalıplarında yapılıyor. Bu bölgenin en ünlü tatlısını siz de yapmak isterseniz bu seramik kek kalıplarından alabilirsiniz. Üzerine pudra şekeri serpilerek servis yapılan bu keki denemelisiniz.
Makaronlarla süslü vitrinleri söylemeden geçemeyeceğim. Bu makoronlar badem unu ile yapılmış ve ağızda eriyor muhteşem tatları var. Ayrıca Yumurta akı ve şekeri çırpıp fırına vererek Meringe dedikleri bir tatlı yapıyorlar. Tabi bu tatlıyı renklendirdiklerinde ortaya çok sevimli bir görsel çıkıyor. Alsas bölgesinde her şey renkli J İtalyan pizzasından farklı olarak yapılan Tarte Flambee de denemeye değer. İtalyan pizzalarına göre hamuru çok ince ve çok iyi pişmiş çıtır çıtır servis ediliyor. Her pastanede simit göreceksiniz. Bretzels dedikleri bu simit kahvaltılarının vazgeçilmezleri arasında. Peynirleri ise çeşit çeşit. Hepsini denemek için baya paranız olması gerekiyor J Ben en çok fümeli erimiş rokfor küf peynirini beğendim. Tavsiye ederim 🙂
Sylvaner, Pinot Blanc, Muscat, Pinot Gris, Gewurztraminer, Riesling ve Pinot Noir bölgenin en ünlü şarapları arasında.
Bu şarapları tatmak için yüzlerce insan her yıl bu bölgeyi ziyaret ediyor. Ayrıca Ağustos aylarında şarap ve leylek festivali düzenleniyor.
Leylekler Alsas bölgesindeki bacaları yuva edinmiş adeta. Bazı köylüler ise onlar için çatılarına özel olarak yuva yapıyorlar. Mutfak motiflerinde dekorlarda ve pencereleri süsleyen birçok objede leyleklere rastlayabilirsiniz.
Sakin sessiz bir kasabada dinlenmek ve üzüm bağları arasında yürüyüşe çıkmak isterseniz burası tam size göre 🙂
Ulaşım konusuna gelince Colmar garından çıkar çıkmaz sağ tarafta otobüsler kalkıyor. Saatlerine İnternetten bakabilir ve kendinize uyan zamanı ayarlayabilirsiniz. Colmar merkezden gidiş dönüş bileti alırsanız biraz daha uygun fiyata gitmiş olursunuz. Size tavsiyem buraya gitmeden önce Requewhir’e de uğramanız. İki köy arası otobüs ile sadece 10 dk. Minik köylerin tadını çıkarın. Sevgiler..
Geziniz bol olsun
Sevgi ile kalın,