Schoenenbourg tepeleri arasında kurulmuş bu sevimli şehir ahşap beton karışımı evlerle aynı bir masal köyünü andırıyor. Koca bir şehir ancak bu kadar renkli olabilir. Kapılar pencereler sokaklar masalar rengârenk çiçeklerle bezenmiş. İnsan bu çeşitliliğin içersinde dolaşırken içindeki kalabalıktan bir nebze olsun uzaklaşıyor.
Burası 1291 yılında Horbourg Kralı tarafından kurulmuş ve çevresi surlarla çevrilmiş. Şarap üretimine daha 4.yy dan başlanan bölgede yıllara bu gelenek sürdürülmüş. Alsas ovasınında verimliliği işin içine girdiğinde dağ tepe üzüm bağları ile dolmuş. Her evin altında mahzenlere rastlayabilirsiniz. Birçok şarap tarifleri var. Bazıları çok özel ve dünyaca ünlü yerli markalar. Bu bölgede şarap kansızlık tedavisinde ve ağrı kesici olarak da çok eski çağlarda kullanılmış. Burada o dönemlerde kullanılmış çok çok eski tarihli şaraplara da rastlayabilirsiniz.
1500’lü yıllardan kalma bu sevimli evler arasında yürürken o dönemleri hayal ediyorum. Nasıl yaşamışlardı ? Günlük hayatları nasıldı ? Nelere gülerler nelere üzülürlerdi? Şarkılarının melodileri nasıldı ? Hayal ettikçe daha fazla sahne geliyor gözümün önüne. Burada bir ay yaşasam bir ortaçağ romanı çıkar belki 🙂
Köyde gezerken çok fazla pastane ve tatlıcı görebilirsiniz. Fransızlar hamur işine çok düşkün gerçekten. Her yerde minik minik kek kalıpları görebilirsiniz. Kugelhopf dedikleri üzümlü kek bu minik kek kalıplarında yapılıyor. Bu bölgenin en ünlü tatlısını siz de yapmak isterseniz bu seramik kek kalıplarından alabilirsiniz. Üzerine pudra şekeri serpilerek servis yapılan bu keki denemelisiniz.
Makaronlarla süslü vitrinleri söylemeden geçemeyeceğim. Bu makoronlar badem unu ile yapılmış ve ağızda eriyor muhteşem tatları var. Ayrıca Yumurta akı ve şekeri çırpıp fırına vererek Meringe dedikleri bir tatlı yapıyorlar. Tabi bu tatlıyı renklendirdiklerinde ortaya çok sevimli bir görsel çıkıyor. Alsas bölgesinde her şey renkli J İtalyan pizzasından farklı olarak yapılan Tarte Flambee de denemeye değer. İtalyan pizzalarına göre hamuru çok ince ve çok iyi pişmiş çıtır çıtır servis ediliyor. Her pastanede simit göreceksiniz. Bretzels dedikleri bu simit kahvaltılarının vazgeçilmezleri arasında. Peynirleri ise çeşit çeşit. Hepsini denemek için baya paranız olması gerekiyor 🙂 Ben en çok fümeli erimiş rokfor küf peynirini beğendim. Tavsiye ederim 🙂
Sylvaner, Pinot Blanc, Muscat, Pinot Gris, Gewurztraminer, Riesling ve Pinot Noir bölgenin en ünlü şarapları arasında. Bu şarapları tatmak için yüzlerce insan her yıl bu bölgeyi ziyaret ediyor. Ayrıca Ağustos aylarında şarap ve leylek festivali düzenleniyor.
Leylekler Alsas bölgesindeki bacaları yuva edinmiş adeta. Bazı köylüler ise onlar için çatılarına özel olarak yuva yapıyorlar. Mutfak motiflerinde dekorlarda ve pencereleri süsleyen birçok objede leyleklere rastlayabilirsiniz.
Sakin sessiz bir kasabada dinlenmek ve üzüm bağları arasında yürüyüşe çıkmak isterseniz burası tam size göre 🙂