Hayatım boyunca hep ilginç gelmiştir yaşlı yapılar bana. Ne zaman çok eski bir sanat eseri görsem inanılmaz heyecanlanırım. Hindistan’da keşfettiğim onuncu yüzyıldan kalma bu tapınakları görünce adeta mutluluktan havaya uçtum. Hepsinin çok güzel anıları yoktu belki de ama duvarlarında oturup dinlenmek bile apayrı sonsuz bir huzur veriyordu insana.
Diğer adı Sahastra Bahu olan bu tapınak onuncu yüzyılda Vishnu’ya ithafen yapılmış.
Hindistan’ın arkeolojik araştırma merkezi tarafından bulunup sonra da kültür mirası listesine eklenmiş.
Udaipur’ a yirmi kilometre uzaklıkta bulunan bu tapınaktan pek kimsenin haberi olmadığı için ziyaretçisi de pek yok.
Göl kenarında kuş cıvıltıları içersinde yemyeşil bir bahçenin ortasında bulunan bu yaşlı tapınak gerçekten eşi bulunmaz bir eser.
Tapınağın duvarlarında taş oymacılığının birçok örneğini görebilirsiniz. O dönemde yaşanmış tarih, tapınağın duvarlarda anlatılmaya çalışılmış
İçerisindeki hava ise bambaşka. Hayatımda hiç bu kadar yaşlı bir yapının içerisinde oturmamıştım. Gerçekten çok dinlendirici ve harika bir duygu.
Diğer yaşlı tarih mirası olan Ranakpur Temple ise Udaipur ‘ a doksan kilometre uzaklıkta bulunuyor. Rajasthan’ın Pali bölgesinde yer alan bu yapı Rajasthan’ın gözbebeği.
Muhteşem mimarı ve sayısız sütunları ile onuncu yüzyılda yapılmış olan bu tapınak ayakta ve güzelliğini hala koruyor.
Tapınağın yanında iki küçük tapınak daha bulunuyor bunlardan biri Güneş Tapınağı diğeri ise Jain Tapınağı.
Güneş tapınağının bahçesinde otururken oradaki görevleri tapınak duvarlarındaki resimleri anlatıyor. Bir tanesi çok ama çok hoşuma gidiyor.
“Güneşi beklemeyin, Güneş siz olun “ diyor..
Tapınak duvarlarındaki bu işleme sanatına Jain Sanatı deniyor. Bu sanat ile Kutsal kitaplarında yer alan bazı hikâyeler anlatılmaya çalışıyor. Bazen çok ince ayrıntılar takılıyor gözüme. Örneğin ateşe atılan kadınlar gibi. Bunun açıklamasını da Sati geleneği olarak cevaplıyor rehberim.
Duvarlara öylece bakıyorum. Ne hikâyeler ne cümleler gizlidir kim bilir. Gökyüzüne doğru yükselen bu yaşlı tapınak bana güzel sözler fısıldıyor.
Güneş ol diyor karanlıklara.
Sevgi ol diyor yüreklere.
Umut ol diyor masum meleklere.
Güç ol diyor güçsüzlere.
Yol ol diyor kayıplara.
Aşk ol diyor kalpsizlere.
ve
Bitmeyen bir şarkı ol diyor hayat devam ettikçe