Avrupa’ nın en yüksek köyü burası. Svan kuleleri binlerce yıldır ayakta bu köyü beklemiş gibi. Karlı dağların heybetli görüntüsü kulelere ayrı bir asalet katıyor sanki..
“ Ushguli “ köyünden çok bahsettiler.. Ushguli ‘ye toplu taşıma aracı yoktu..Araba kiralamak gerekiyordu..4X4 bir araç kiralamanızı tavsiye ederim..Yollar oldukça tehlikeli özellikle yağmurlu havalarda araçların çamurdan kayma ihtimalleri var.. Ushguli Svaneti’den 47 km civarında..4-5 saat sürüyor..Araba tutuyorsa kesinlikle bu yola çıkmamanızı tavsiye ederim..Yol gerçekten kötü..Köye vardığımızda küçük bir müzeye giriyoruz..Svan kuleleri içersine yapılmış bu müze, 12.ve 13.yy dan kalma eşyalarla dolu..Bunca yıl deforme olmamaları, şaşırttı beni doğrusu..12.yy dan kalma, 1 metre boyundaki, altından yapılma haç üzerindeki resimler ilginçti..Başlarında halka olan insanların toplantıları resmedilmişti..Başka ilginç olan ise, yıldızlar içinde, bu halkaların da sıralanmasıydı..Burası hayatımda gördüğüm en mistik, en büyülü müzeydi..Tek kelimeyle harikaydı..
Köyün tek kafesine doğru ilerledik ve biraz mola verdik..Ama ben köyün ara sokaklarında kaybolmamak için kendimi fazla tutamadım ..Makinamı alıp attım kendimi sokaklara.. Şirin bir köydü..Yıkık ve terk edilmiş birçok ev vardı..Yıkık evlerin gövdelerinden, bana seslenen pencereleri fotoğraflamak apayrı bir mutluluktu benim için..Köy çok ıssızdı..Birkaç çocukla karşılaştım..Çocuklar her kıtada, her ırkta, ayrı güzeller..Bence, tüm insanlığın, tek görevi, çocukları mutlu etmek olmalı..Her ne kadar, okullar açıldığında, bana saç baş yoldurtsalar da onları inanılmaz seviyorum..Neyse bu kısacık öğretmenlik satırlarından sonra Ushguli’yi anlatmaya devam edeyim 🙂
Burada ev yapımı, Çaça adını verdikleri votkaları tadabilirsiniz.. Uçsuz bucaksız meraları, muhteşem dağ manzaraları ve gürül gürül akan nehri ile harika bir köy burası ..Bazen böyle bir yerde, kaç sene yaşayabilirim diye düşünmeden edemiyorum..Sanırım Friedrich Nietzsche gibi bir şey olurum yıllar sonra 🙂
Geziniz Bol olsun
Sevgilerimle,